BASINA VE KAMUOYUNA

31 Ağustos, 2020
145

Devlet Demir Yolları 5. Bölge Müdürlüğü tarafından 2020/184956  ihale kayıt numarası ile 5. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ MINTIKASI DİYARBAKIR ŞEHİR MERKEZİ KM:500+000 – 504+000 ARASINA PANEL TİPİ İHATA YAPILMASI  adı altında bir ihale yapmış ve kent merkezini başından sonuna kadar ikiye bölen tren hattının her iki yanına 50 cm yüksekliğinde beton duvar, üzerine 180 cm yüksekliğinde panel çit ve 50 cm yüksekliğinde jiletli tel yapılması suretiyle, kentin dinamikleri ile paylaşılmadan bir ihale yapmıştır.  Yapılan bu proje kentin eğitim, sosyal,psikolojik ve ekonomik yaşam ile yaşam kalitesini dikkate almadan ihale edilmiştir. Şöyle ki; idari kurumlar kente dair bir planlama yaparken teknolojik, bilimsel verileri sosyal verilerle birleştirip analizler yaparak, insanı esas alan projeler geliştirmelidir. Maalesef teknolojisi dünyanın en geri ülkelerinde bile artık kullanılmayan Cumhuriyetin ilk dönemlerine ait bir raylı sistemimiz, hala değiştirilmeyen bir kara tren ile devlet demir yolları bu kentte çalışma yürütmektedir. Yine kentin tam merkezinde kalan bu sistem cumhuriyetin ilk dönemlerinden bu yana nedense hiç revize ihtiyacı duyulmamış ve teknolojiden uzak şehir merkezinde gürültü kirliliğine sebep olmuştur.

Devlet Demir yolları şehri baştan sona ikiye bölen bir proje ile kentin sorunlarına bir yenisini ekleyerek gündeme oturmuş durumdadır. İlgili proje bütünüyle ele alındığında raylı sistemin etrafında planlanan ve ihalesi yapılan bu korkulukların fen, sanat ve sosyal gibi hiçbir olguyu dikkate almadan projelendirildiği görülmektedir. Yayalar, hayvanlar, araçlar gibi kentin temel unsurları için hiçbir geçişin gözetilmediği ve bunla ilgili herhangi bir önlemin de alınmadığı görülmektedir. Güvenlik amacıyla yapıldığı söylenen çalışmayla ilgili görüştüğümüz yetkililerin dile getirdikleri sorunlar, sundukları raporlar, alanda yaptığımız keşifler, teknik değerlendirmeler sonucunda; bütün karar ve uygulamaların bilim ve teknikten yoksun olduğu, herhangi bir ÇED raporunun hazırlanmadığı, teknik fizibilitenin ve projelerin yeterli düzeyde hazırlanmadığı, kamu yararı ilkesinin hiçbir surette gözetilmediğini ifade etmek isteriz. Uygulanan yöntemin şehrin bir ucundan diğer ucuna aynı çerçevede değerlendirilmiş olduğunu görmekteyiz

Uygulamasına geçilmiş projede yukarıda sayılan hiçbir asgari önlem alınmamıştır.

Ayrıca,

  • Ofis semtindeki yaya geçiş noktaları kapatılmış,
  • Ofis-Koşuyolu-Batıkent Sitesi ve bölgede bulunan anaokulu, ilköğretim, liselerde eğitim gören öğrencilerin geçişleri engellenmiş,
  • Küçük Sanayi Sitesi bölgesinde, sanayi sitesi kullanıcılarının ve esnafın ihtiyaç ve taleplerine yönelik yaya, araç geçişleri kısıtlandırılmış,
  • DSİ 10. Bölge Müdürlüğü çevresinde bulunan eğitim yapıları ile tren yolunun diğer tarafında kalan yerleşim bölgesinden burada eğitimlerini sürdüren öğrencilerin ulaşımı engellenmiş,
  • Yenişehir Belediyesi ve yakınında bulunun Alışveriş merkezi gibi yoğun yaya kullanıcısı olan alanlara yaya erişimi ortadan kaldırılmış ,
  • Eski Tekel Fabrikasından Eğitim Araştırma Hastanesine, oradan 4. Sanayi Sitesine kadar ki güzergahta hiçbir yaya ulaşımı bırakılmamış,
  • Eğitim Araştırma Hastanesi ve 4. Sanayi Sitesine kadar ki güzergahta yoğunluklu küçükbaş olmak üzere hayvan otlatan vatandaşların geçişleri engellenmiş,
  • Şehrin bazı bölgelerinde yaşamını sürdüren evsiz veya yabani hayvanların yaşamı hiçe sayılarak kentin bir bölgesine hapsedilmiş,
  • Tren yolunun her iki tarafında bulunan ailelerin, komşuların, esnafın tüm ilişkileri koparılmış,

Ülkenin içinde bulunduğu mevcut ekonomik durum göz önünde bulundurulduğunda milyonlarca liralık yatırımın izlenen yöntem itibariyle israf olacağı, zaten hatalı olan ve makul bir amaca da hizmet etmeyen bu proje, toplumun kendi ihtiyaçları olan geçiş noktalarını zaman içerisinde oluşturarak uygulamanın hiçbir öneminin kalmayacağı düşünülememiştir.

Bu ihalenin bir kamu zararı olduğu açıkça görülmektedir.

Başta yukarıda saydığımız tespitler olmak üzere, yetkililer ile yaptığımız birden fazla toplantıda bunların hiçbirinin planlanmadığı, ne zaman ve ne şekilde bu sorunların giderileceğine dair somut bir sonuç elde edilmemiştir. Bütün bu tespitlerin, kent için çok önemli olan ve yaşamın her alanını ilgilendiren, başta yaya ulaşımı olmak üzere, kent dokusuna, ekonomiye, doğaya, toplum ilişkilerine vb. birçok konuya etki edecek bu uygulamanın çok basit ve dar bir çerçevede ele alındığının göstergesidir. Bu uygulamanın bilimsel ve teknik yeterlilikten, sağlıklı, toplumcu ve kamu yararından bu kadar uzak olması bizleri rahatsız etmektedir..

Keşifte bulunduğumuz alanda edindiğimiz gözlemlerimiz, küçük sanayi sitesi (KSS) yönetiminin talepleri doğrultusunda elbette ki bazı noktalarda gerekli tedbirlerin alınması zaruri bir ihtiyaçtır ve bu taleplerin derhal yapılması gerekmektedir.

Bununla birlikte çözüm ve önerilerimiz şunlardır:

  • Çalışmaların bir an önce durdurulması gerekli saha tespitleri, teknik veriler, ÇED raporu hazırlanarak ihtiyaç duyulan noktalarda uygulama yapılmasının sağlanması,
  • Mevcut hattın çağın gereklerine ve teknolojisine uygun hale getirilmesi,

Yük trenlerinin ve tehlikeli madde sevkiyatının şehrin içinden yapılmasına ivedilikle son verilmesi,

  • Söz konusu hattın revizesinden sonra sadece yolcu taşıma için kullanımının kentin geleceği için daha uygun olacağı,
  • Taşıma amacıyla kullanılmak üzere şehrin dışından geçen ayrı bir hat yapılması,      

Diyarbakır var olduğu günden bugüne kadar tarihin her döneminde insanlığın izlerini biriktirmiş ve günümüze kadar eşsiz değerde miras ve hafıza bırakmıştır.  Bu mirasa sahip çıkmak, korumak ve geleceğe taşımak bu kentte yaşayan, misafir olan veya görevle gelen her bireyin olduğu gibi bütün kamu kurum ve kuruluşları, meslek örgütleri ve toplum dinamiklerinin sorumluluğundadır.

Bu minvalde, biz aşağıda imzası bulunan Sivil Toplum Örgütleri olarak; bu projenin yukarıda saydığımız sorun ve öneriler dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesi, aksi taktirde hukuksal bir süreç başlatacağımızı kamuoyuna saygıyla bildiririz.